« Geri
Son güncelleme tarihi: 26.8.2019

27. KKDİK Yönetmeliği kapsamında doğada bulunan maddeler çıkarılırken bir işleme tabi tutuluyorsa bu maddeler kayıt ettirilmeli midir?

Doğada bulunan maddeler SEA Yönetmeliğine göre zararlı olarak sınıflandırılmıyorsa ya da PBT veya vPvB maddeler gibi yüksek önem arz eden madde sınıfına girmiyorsa, kimyasal olarak değişime uğramamış ise KKDİK Yönetmeliği Madde 2 ve Ek 5 paragraf 8’e göre kayıttan muaftır. Söz konusu maddeyi elde etmek için uygulanan işlemin Madde 4(h)’de listelenen işlemlerden biri olduğu doğrulanabiliyorsa, madde doğada bulunan madde olarak kabul edilir ve kaydı gerekmez.

 
KKDİK Yönetmeliği Madde 4(h)’de listelenen işlemler, elle, mekanik veya yer çekimiyle gerçekleşen süreçler, suda çözme, flotasyon, suyla özütleme, buharlaştırarak damıtma, suyu uzaklaştırmak için ısıtma ve havadan özütleme gibi işlemlerdir. Su dışında, hekzan veya etanol gibi maddelerle yapılan özütleme işlemlerinin Madde 4(h) kapsamında olmadığına dikkat edilir. Bu çözücülerle özütlenen maddeler, doğada bulunan madde olarak Ek 5 paragraf 8 kapsamında kayıttan muaf tutulamaz.
 
Örneğin lavanta yağı, (doğadaki) lavantanın belirli türlerinin çiçeklerinden buharlaştırarak damıtma yoluyla elde edilir. Daha sonraki doğal yağ ve su ayırma işlemi, lavanta yağının kolayca ayrıştırılmasını sağlar. Bu özütleme işlemi, Madde 4(h)’de geçtiği için lavanta yağı, doğada bulunan bir madde olarak değerlendirilebilir.
 
Bunun aksine krizantem (kasımpatı) yağı, doğadaki krizantem tomurcuklarından su ve etanol (1:10) ile çözüldüğü için doğada bulunan madde olarak değerlendirilemez.
 
Genel olarak, Madde 4(h)’deki tanıma göre uygulanan süreci değerlendirmek imalatçının sorumluluğudur.